Zamanın da bir arkadaşımla geziyoruz, üniversitedeyiz akşam saatleri olmuş. Ben eve gideceğimi acıktığımı dışarıda yemeğe para vermek istemediğimi söyledim. O da gitme ben ısmarlarım yemeğini dedi. Gün içerisinde de oturduğumuz mekanlarda hayli para harcamıştı bizim elaman; joker paranın kokusunu hissetti. Bizim züğürt ağada bu yoğurdun bolluğu nereden geliyordu ?

Biraz sıkıştırınca aile büyüklerinden birinden yüklüce bir miktar harçlık aldığını öğrendim. Epeyce bir zamandır kadınlarla ilişkiler konusunda kendisine telkinlerde bulunuyor, olayların iç dinamikleri hakkında bilgiler veriyordum. Kısacası ite kaka jokerlik yapıyordum ilk deneğimin üstünde ve o anda kendisine bir anlaşma teklif edip kabul etmesi için sıkıştırdım.

Anlaşma şöyleydi: Ben eve gitmeyecektim, takılacaktık. O bana yemek ısmarlamayacaktı ama eline geçen parayı da har vurup harman savurmayıp bana verecekti ve kendini benim ellerime teslim edecekti.

Ertesi gün alışverişe çıktık. Ayakkabısından, pantolonuna, gömleğine kazağına kadar güzel bir alışveriş yaptık, akabinde kuaföre gittik ve saç sakalı benim istediğim gibi kestirdik.

Dış görünüş olarak ciddi eksikleri olan ve hiç sevgilisi olmamış 24 yaşındaki arkadaşım beni dinlemeye en sonunda razı olmuştu.

Sonra ne mi oldu ?

Yaklaşık 20 gün sonra ilk sevgilisini buldu.

 

İşte hayatımdan birebir yaşanmış bir kesiti anlattıktan sonra konumuza devam edebiliriz.

Beden diliniz ve dış görüşünüz çekiciliğinizin başlangıcı açısından çok önemlidir.Yapılan bir çok araştırma kişilerin yeni tanıştıkları insanlar hakkında ilk 3-5 saniye de bir kanıya vardığını ve onları bir kategoriye soktuğunu göstermektedir.

İstisnalar, teknikler, değişik psikolojik ve sosyolojik yaklaşımlar altında bu kurallarda elbette değişiklikler olsa da “VİTRİN” mağaza hakkında fikir verir. Kısaca vitrin yeni insanları çekmek için en önemli şeydir.

Sürekli bulunduğunuz bir ortamda sizin kişiliğiniz, olaylar karşısındaki tutumunuz, çekiciliğinizi belirleyecektir elbet ama yeni tanışılan ortamlarda dış görünüş çok önemlidir.

Yeni biriyle tanışan insan beyni, deli gibi çalışmaya, karşıdaki kişiyi analiz edip bir kategoriye sokmaya çalışır. Sınıflandırıp bir rafa oturtmak ister çünkü.

Şalvarlı , kasketli, kırlaşmış kirli sakallı bir amca gördüğümüzde beynimiz hemen köylü bir çiftçi imajına odaklanır ve onu kategorize eder.

Milyonlarca nöron çalışarak bazı soruların cevaplarını vermeye çalışır.

Kime benziyor?

İyi birimi ?

Çekici mi ?

Evli mi ?

Zengin mi?

Tehlikeli mi ?

İşime yarar mı?

Bana zarar verir mi?

Beyin böyle çalışır. Siz fark etmeseniz de. Yolda üstü başı perişan sallanan, bir adam gördüğümüzde karşıya geçme ihtiyacımızda bundandır. Beyin onu tehlikeli bulmuştur ve bize uzaklaşmamız gerektiğini söyler.

Yanımızda sevgilimiz, gece sakin bir sokakta yürürken karşıdan çakal tipli 3 adam gelirken yüreğimizin daralması ve gerilmemizin sebebi de aynıdır. Beyin bize tehlikeden bahseder ve biz geriliriz.

İşte bu insanlar hakkında uzun süre düşünmeden nasıl birkaç saniye içinde bir kanıya varıyorsak, normal hayattaki ilişkilerimizde de durum aslında bundan farksızdır. Yalnızca günlük hayatta karşılaştığımız insanlar bu kadar sıra dışı olmadığından beynin verdiği tepkileri de bu kadar net algılayamayız ama onun hakkında bir fikir edinmişizdir çoktan.

Karşılaştığımız kişiyi kategorilendirme çabaları sırasında beyinin baktığı unsurlardan biri de statüdür. İnsanlar daha yüksek statüde insanlarla birlikte olmak onlara yaklaşmak isteler ( “ben bilmem kimi tanırım” laflarımız bundan gelir ya da “ şu çocuk var yaaa bilmem kimin yiğeniymiş” laflarımız )

İnsan evli ve 3 çocuklu da olsa karşı cinsten biri ile karşılaştığında beyni onun için hemen bir çekicilik analizi yapar. Evli bir kadın kendi fark bile etmeden karşılaştığı adamları çekicilik kategorilerinden geçirmiştir.Beyin kişinin dış görünüşüne özen gösterip göstermediğini hafızaya alır.

Özellikle kadınlar..

Çünkü onlar, giyim konusuna erkeklerden daha çok önem verirler.

Beyin bu aşamada kullanılan sembol ve aksesuarları da inceler. Bir parti rozeti, bir kadının boynundaki haç işareti,askeriye yüzüğü, altın kalın bir zincir. Bunlara bakar. Bunun hakkında da kanılar edinerek sembolize etmeye çalışır.

Kişi bu genellemeler neticesinde, evet-hayır-belki seçeneklerinden birine karar vermiştir bile kafasında daha ilk kelimeler edilmeden.

Evet.. tekrar ediyorum..

Daha ilkkelimeler edilmeden..

İşte bu aşama da hayır’ı yemişsen. Sonradan o kadını etkilemen gerçekten zor.

Evet ile etiketlenmişsen zaten olay kopar.

Belki etiketi sendeyse , oyun devam ediyor demektir.

İşin güzel yanı ise, “evet” etiketini hemen alabilen insan sayısının çok az olmasıdır. Ünlüler, çok yakışıklı, şık giyinen, zengin, statüsü yüksek gibi unsurları toplamışsa bünyesinde evet alır.

Ama böyle kaç adam var çevrenizde ?

Diyelim ki yakışıklı değil ama, şık giyinmiş, bakımlı, bir tarzı var, beden dilinde güven var, ama parmağında kocaman bir yüzük anlamsız.

İşte kadın beyni burada “belki” ile etiketlemekle birlikte, parmaktaki o anlamsız kocaman yüzüğe de takılır. Garip bir şeydir. Kadının beyni sizin üzerinizde biraz daha çalışır.

Biz erkekler genelde önce kadının vücuduna bakıp sonra yüzüne bakarken, kadınlar genelde önce erkeklerin yüzüne bakıp sonra vücuda dönerler. İşte bukarşılama aynı anda olursa şöyle bir sıkıntı olabilir. Kadınsenin yüzüne bakarken, sen kadının kıçına ya da memelerine ya da mini eteğine bakıyorsundur ve kadın bunu fark eder. Oysa o anda göz göze gelseniz çok daha iyi olmaz mı ?

İnsanlar tarafından ne kadar çekici göründüğünüz, ilişkilerinizde, başarınızda ve tüm hayatınızda size etki edecektir.

Hiç adaletli değil ve can sıkıcı değil mi ?

Bence de öyle ama hayat böyle, yapacak bişey yok…

Hocaların güzel kızlara, diğer kızlar ve erkek öğrencilerden daha fazla not verdiğini biliyor muydunuz ?

Peki öss gibi test sınavlarında güzel kızların daha başarılı olmadığını biliyor musunuz ?

Çünkü o sınavlarda hocaların subjektif değerlendirmeleri yer almıyor ve notlar bilgiye göre veriliyor.

Tüm dünyada erkekler güzelliğe karşı daha duyarlı. Oysa kadından bizim kadar yakışıklık derdinde değiller. Elbette kadınlar da yakışıklı çekici erkeklerden etkileniyor ama bizim kadar değil.

Bu da cillop gibi kadınların yanında” bu ne aq herifin tipe bak”dediğimiz durumunu açıklıyor.

Sözün özü dostlar, dış görünüş yani vitrin çok önemli.

Şık giymek zorundasınız.

Eldeki imkanlar dahilinde olabildiğince iyi görünmek zorundasınız.

Kilonuza dikkat etmek zorundasınız, yapılan araştırmalar insanların kiloya da çok önem verdiğini gösteriyor. Hatta ABD de kilolu olduğu için işe alınmadığını ya da işen çıkarıldığını iddia ederek dava açan bir çok kişi var.

Eş seçiminde fiziksel sağlık konularına dikkat ediyoruz, obezitenin görünümden ziyade ciddi sağlık sorunları getirdiğini bugün bilinç seviyesinde bilsek te yüzyıllardır beynimiz bize obezite sağlıksızdır dedi. Yaşlı insanları bi gözünün önüne getirin. Onlar obez değildir. Çünkü obezleryaşlanmadan ölürler ve beyin bunu bilir.

Şişman olmak karşı cinsten kimseyi etkileyememek demek değildir ama kilonuz düzeldikçe çekiciliğiniz artar bu böyledir.

Adil mi ? değil

Can sıkıcı mı? Evet

Ben çok çekici biri miyim ? Hayır

Benim canım da sıkılıyor mu ? Evet

Yapacak bir şey var mı? VAR

İmkan dahilinde en iyisi olmak..

Evet yapılacak şey budur.

Dış görünüşünüz her zaman başınıza önemli şeyler getirir.

( amirimden çok daha şık giyindiğim için ciddi sıkıntılar yaşamıştım zamanında)

Saçınız, kaşınız, dişiniz, sakalınız, gömleğinizin ütüsü, pantolon paçanızın boyu, tırnaklarınızın içindeki pislik, kulaklarınızın içindeki pislik ve kulak kılları, burundan çıkan kıllar, ayakkabımızın boyası, yüzüğünüzün ,saatinizin şıklığı, kemerinizle ayakkabınızın uyumu ve daha niceleri

Kıyafetler pahalı biliyorum ama yapacak bir şey yok, eldekinin en iyisini yapacaksın. 15 liraya slimfit şahane gömlekler var. İndirim mağazaları var. Kıyafetlerini özenli kullanmak var.

Dış görünüşünüzü düzeltmediğiniz sürece, kadınlar konusunda başarılı olmanız neredeyse imkansızdır.

O halde önce dış görünüşü toparlayın derim.

Saygılarımla…

JoKeR – 24.03.2011