Çok klasik , çok bilindik parça parça hep bahsettiğimiz ama bir türlü bir makale olarak kaleme almadığımız bir bilgidir bu aslında. Tek eşlilikten çok eşliliğe, kadının neden süslendiğine ve erkeğin neden güç istediğine dair tarihten gelen tüm teorilerin birleşimidir bu aslında.
Hadi hep beraber filmi geri saralım o halde taa eskilere, ilk çağlara kadar uzanalım. Mağara dönemine. Avcılıkla beslenen bir toplum, etrafta yırtıcı hayvanlar var. Üstüne üstlük erkek seferi ve göçebe yaşayabilme imkanına sahip .
Kadın ise değil. Su kenarında bir yaşam kurmak zorunda. Tüm doğal hayatta yavrulara annelerin baktığı gibi insan ırkında da bebeğin sorumluluğu annededir.
Sen ne kadar modernleşip kendini geliştirsen de bazı fiziki kuralları değiştirmezsin. Döllenme kadının rahminde oluşur. Cenin orada büyür. Doğum kadının işidir. Sadece doğum yapmakla kalsa iyi, bebeğin beslenmesi ancak ve ancak anne sütü ile mümkündür ve yapacak bir şey yok, bu süt anneden gelir. Bu sebepten gecenin bir yarısı karnı acıkarak uyanan bebeği doyurmak için anne uyanmak zorundadır. Allah bu görevi kadına vermiştir ve kadın sabit olmak zorundadır.
Avlama yetenekleri olan güçlü erkek vahşi yırtıcılardan korunarak bir av edinir ve kabileye döner. İnsan sosyal bir varlıktır ve dayanışma içerisinde toplum yaşantısı sürdürmek zorundadır. Her işi kendimiz yapamayız. Toplumsal iş bölümü diye bir şey var. Birileri bankacı olacak birileri marangoz birileri çöpçü.
( yeri gelmişken çöpçüler büyük insanlardır, bi grev yapıyorlar da anamız ağlıyor mazallah)
Neyse efendim uzatmayalım erkek kabileye elinde et ile döner. Et eskiden beri önemlidir. Ampirik Bilgi [1] sayesinde o insanlar dahi güçlenip hayatta kalma için etin önemini keşfetmişlerdir. Bamya pırasayla bu iş yürümez :))
Erkek elinde et ile geldiğinde, iktisat’ın temel sorunu ortaya çıkar. “KIT KAYNAKLAR” meselesi. Eti yemek isteyen çok, ama et sınırlıdır. Erkek bunu birileri ile paylaşacaktır. Kendisi ve ailesinden geri kalanı paylaşması için kendice güzel olan kadına yönlenecektir. Belki ilk birkaç sefer de birkaç küçük tebessüme karşı eti vermişlerdir ama daha sonra kafası çalışan erkek bir küçük tebessümle kandırılmamayı öğrenmiştir.
İnsanlık tarihin ilk ticareti burada başlamaktadır. Ete karşı et :)))
Bu makale Bronze ve üzeri üyelerimize özel seçilmiş, cengaver, muazzam makalelerden biridir.
Beleş beleş nereye kadar, yol buraya kadar. Bundan sonra eşeklerle devam edicez
Yok ben eşeğe binmek istemiyorum dersen, özel üyelik seçeneklerimize bi göz at deriz
Giriş Yap Özel Üyelik