Çok Konuşmak ?

[herşeyibilenadam]

Nerede kalmıştık? Bugün de biraz konuşmak,susmak ve dinlemek hakkında konuşlım.Ne diyoruz ? İyi bir anlatıcı olmak önemli çünkü anlatım iyi olduğunda oturduğun kafe de bile yan masaların dikkatini çekersin.

Benim başıma sık gelen bir şey.Kendi arkadaşlarımla oturduğumda konuşmaya başlıyoruz ve yan masalar kendi muhabbetini bırakıp bizi dinlemeye başlıyor.O masa bir kız masasıysa bir yerde dönüp konuştuğumuz konu içinden bir soru sorarım e zaten tüm muhabbeti dinlediler yabancı değiller artık masalar birleşir( Burada ince bir ayrıntı var senin masada karılar abaza gibi kesen biri olmayacak.Bu bir taktikdir aslında iyi de bir taktikdir.Kafede falan kızı kesmeyin ama bir kere gözgöze gelin mutlaka.)

Yada daha ilgili,gönüllü kızlarsa direk söyle yandan bir bakış atarak"ben tezi attım ortaya birde bir kadın bakış açııyla anti-tezi dinlemek isterim" derim.

Yada "reality show izler gibisiniz olmaz böyle katılım yapamayan dinleyemez" gibi o ve konunun durumuyla ilgili açılış yaparım.

Ama konumuz bu değil.

Gidin izleyin grupları kafelerde herkes konuşuyor hemde çok fazla.Kimse susmuyor ama konuşulanların ne kadarı kaliteli?
Bunu neden söylüyorum ?
Çok konuşmayı bir meziyet sanabilirsiniz açılışlar seriler hikayeler vs. Dolayısıyla bu sizde çok konuşmam lazım sürekli konuşuyor ve ilgi çekiyor olmam lazım gibi bir his uyandırabilir.

Bu tamamen yanlıştır dostlar.(Hala küfür etmedim bakın küfürsüz de yazabiliyorum bende de gelişme var)

İyi bir hatip olmak kadar önemli bir şey varsa o da iyi bir dinleyici olmaktır.Bakın bu sikimsonik kişisel gelişim kitaplarında anlatılan dinlemekten bahsetmiyorum.

Benim dinlemekten kastettiğim şey ilgi göstererek dinlemek.Bu "ilgi" kelimesinin de içi boşaltıldı bana göre.Yeniden tanımlamayı deneyelim

Tdk anlamı: İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk, aidiyet

"İlgi göstermek" ise doğal olarak "bağlılık, ilişki, alaka, taalluk, aidiyet göstermek."

Bu ilgi kelimesinin latincesi "interest" dir.Yani içinde olmak.Olayın,yaşamın,konuşmanın,fikrin artık ne ise içinde olmak.

Bu bana göre Full Sarjın temel prensibidir çünkü full şarj samimiyet üzerine kurulu bir sistem ve samimiyet kesinlikle "ilgi" den gelir.Tabi Sistemin babası Joker olduğu için bu konuda seriyi üstada bırakıyorum.TSM sanatçısını davet eder gibi oldu Joker beyden full şarj adlı eseri dinliyoruz.

İşte ilgi göstermek bazen konuşmaktır,bazen dinlemek.Hep konuşursanız karşındakinin isteğini görmezden gelirsiniz.Çünkü sohbet karşılıklı olur diğeri konferans olur.Onu da yapman gereken anlar vardır.Mesela karşındakini açmak için konuşman lazım.

Örneğin ikili kızlara açılış falan diyoruz ya.Aslında tek yürüyen kızda aslında ikilidir.Çünkü pat diye araya girince kızın kafasında ki düşünceyle arasına girmiş oluyorsun.Yani aslında iki kızın sohbetini bölmekten bir farkı yok.

Bir konuşmayı bölüyorsun ozaman daha önemli bir konuşma yapman lazım.Çok değil.Kaliteli.

İlginç bir anımı anlatayım.Bir arkadaşımla nereye girsek orada sohbet açılıyor.market,garson,durak şu bu.Bir şeyde yaptığı yok.Sonra benim yapmadığım bir şeyi yaptığını farkettim.

Diyelim girdim bakkala sigara alıcam.Elim cebimde sikim taşağıma değmiyor bir sigara versene dayı diyip çıkıyorum.Hİç göz teması yok.

O ara buna baktım püf nokta orası göz teması var insanlarla.İnsanlarla göz göze geldiğinde bir şey yapması gerekir birinin.Bu bir ihtiyaçtır.Sokakta biri önce kafasını çevirebilir.

Ama git bir lokantada bak adama.Adam bir şey mi oldu abi der neden bakıyorsun)Sohbet açıldı işte.

Samimiyetin diğer tarafı da bu.Tabi şimdi bunuda abartanlar var.Bunu duyuyor adam hiç gözlerini kaçırmadan bakıyor sıfatımıza.O da rahatsız edici.Hiç bakmamakta rahatsız edici.

Bazen gerçekten susmayı bilen kazanır bazı anlarda.Bir gün bir arkadaşaş grubuyla oturuyoruz tanımadığım kızlarda var.Havadan sudan sohbet dönüyor ben dinleme modundayım.(dün gece öyle içmişim ki beyin çalışmıyor amk mecburen dinleme modu) Yani her zaman ortamı ele geçireceksin arkadaş dediğimiz durumu yapmıyorum.

Kız dedi ki sen neden hiç konuşmuyorsun?

"Böyle tatlı tatlı konuşuyorsun ya hoşuma gitti seni dinliyorum dedim".Böyle utanma ve şaşırma aynı anda oldu yüzünde.

Oradan diğerleri oooo biz sizi başbaşa bırakalım bilmem ne?Dedim kes ulen.Öyle bir şey demedim tabi )) Ufak bir soğukluk oldu masada.Baktım hepsi telefona sarılacak

Utandırdım mı seni dedim?

Yok neden utanim ki dedi ama kıza böyle garip bir şey oldu tövbe tövbe.Bende diyorum ki içimden ulan demesemiydik acaba.Yalnız cidden o an kızı dinlemek rahatlatıyordu beni olmayan bir şey söylemedim.

İbnelik değil mi ? Yüzün kızardı ama...

Bu arada gülmeye başladım herkes güldü falan.Kızda rahatladı gibi biraz.Bende gaza gelmişim böyle üzerimde ağır bir siklememezlik hakim ama.

Elini ver senin falına bakıcam.Ne falmı ne el falı mı bakıyorsun.Masadan HBA bakar iyi bilir diye de dost desteği gelince fala da bakmış bulunduk.

Hikayenin sonunda ne olduğu merak edenler için söylim öpüşme,meme yalama ve sonrasında kopma.Bu kadar.Seks olmadı istemedi ilişki olmadı ben istemedim ama güzel bir kaç gün oldu.

[Kameri]

Anlamak için dinlemiyorsun,cevap vermek için dinliyorsun. Metin hara

[Bulut]

İnsanlar "sıra bana gelsin de konuşayım" mantığıyla dinliyor. Farklılaşmak önemlidir diyoruz hep, en basit yolu belkide budur: Karşımızdaki insanı gerçekten dinlemek ve dinlediğimizi hissettirmek.

Konuşurken de yargılamadan ve tüm gruba hakim olarak konuşmakta önemlidir. Göz teması burada çok büyülü bir rolde. Dinlerken olduğu gibi konuşurken de.

Kalabalık bir ortamda konuşurken, gözümüzü tek bir insana dikip sadece ona konuştuğumuzda grupta kopmalar yada laf kesme gibi sevimsiz durumlarla karşılaşıyoruz. Bu yüzden göz teması kurmak kadar dağıtabilmekte önemli.

Güzel bir yazı olmuş.

"Böyle tatlı tatlı konuşuyorsun ya hoşuma gitti seni dinliyorum"

Bu cümleni kullanmak üzere hafızama gömüyorum. Teşekkürler. :lol: