Hepimiz mutlaka karşılaşmış ya da karşılaşacağızdır \"Ben eski sevgilimi unutamadım\" hatunlarıyla. Bu öyle bir sözdür ki bazen kitlenir kalır n\'apacağınızı bilemezsiniz. Belki bu gibi bir seri bu durumlarda işe yarayabilir.
Ahmet Altan bi romanında harika bir laf söyler.
“Aşk kılıç yarası gibidir. Acısı gider, izi kalır.â€
Çocukken aldığın yaraları düşün. Hani o bisikletten düşüp dizini kanattığın günü. Dizinde yarası var onun, belki de hala nasıl ağladığını hatırlarsın. Ama artık acımaz.
Eski aşklar da işte böyledir. Kalbini deler geçer. Günlerce, belki aylarca kanar. Öleyazarsın. Hiç birşeyden keyif alamazsın.
Ama geçer işte.
Yara kabuk bağlar sonunda. Kabuk düşer sadece izi kalır. Dönüp kalbine baktığında hatırlarsın iyiyi kötüyü. Ama acıtmaz artık.
Hiçbir aşkını unutamazsın. Unutmamalısın da zaten. Ben hiçbir sevgilimi unutmadım. Hepsini hatırlarım verdikleri keyiflerle, çektirdikleri azaplarla.
Hepsi benim anımdır. Hepsi beni ben yapan bir parçamdır. Ama en nihayetinde bir anıdır. Hayat devam etmektedir. Alınacak nice keyifler, çekilecek nice azaplar, edinilecek nice anılar var.
Yara izine bak ve gülümse, sonra da yaşamın yolunda yürümeye devam et. O küçük hatırada takılıp kalarak, ne hatırayı değiştirebilirsin, ne de hayatını yaşayabilirsin. Yara izini kabul et ve yürümeye devam et.
Büdüt1: Yazar adını dalgınlıkla yanlış yazmışım. Joker\'in uyarısıyla farkedip düzelttim.