Hadi Bakalım

Selam dostlar. Ben Anka.

Uzunca bir süredir JoKeR'i takip ediyordum. Makalelerini okuyordum, podcastlerini dinliyordum. O anlatırken ne kadar da kolay geliyor herşey. Ama uygulayabilir muydum? Tabi ki hayır.

Bunun iki tane sebebi var: Tembellik ve utangaçlık.

Dostlar ben 30 yaşındayım. Bu utangaçlık illeti yüzünden bir bok yiyemedik bu yaşa kadar. Cinsel deneyim yaşayamadım henüz. Bir kere çok yaklaşmışım 18 yaşındayken bir escortla yapmak istemiştim. Heyecandan kalkmamıştı bizim şerefsiz oğlan. Bir travma daha. Sonra da tekrar denemedim.

Bu utangaçlık sadece kadınlara karşı olan bir şey. Erkeklerle rahat rahat konuşabiliyorum. Muhabbetim de fena sayılmaz aslında. Ama karşıma bir kadın çıkınca 3 yaşındaki bir kız çocuğuna dönüşüyorum.

Bu da artık canıma tak ettirdi. Üstümdeki ölü toprağını atmaya karar verdim. Rahatımı bozmaya karar verdim. Neden buna karar verdiğimi de anlatayım.

İş arkadaşımla karar verdik, atladık arabaya Kuşadası'na gittik. Girdik bir bara, müzik dans eğlence falan (dans etmeyi de pek bilmem, doğaçlama el kol sallıyorum işte). Güzel de eğleniyoruz. Bir ara dinleneyim diye durdum, etrafıma bakıyorum tamam mı. Dostlar en az 3-4 tane kız beni kesiyor ama öyle böyle değil. Göz göze geliyorum, ben gözümü kaçırmadan kaçırmıyorlar, gülümsüyorlar. Hani kız daha ne yapsın gitmem için. Ben gidemedim tabi çünkü biliyorum ki gidince yine dilim tutulacak ve yine kendimi kasacağım. O anda bir şeyler yapmam gerektiğini farkettim. Ayrıca ben tipsiz bir adam da değilim, yakışıklı sayılabilecek bir adamım. Boyum kısa sadece (165 cm). Biliyorum bu bir handikap ama her kadın da 180 değil amk.

İki haftadır şunları yapıyorum:

- Tembelliğimden dolayı yapmadığım kişisel bakımlarımı yapıyorum.

- Saçlarıma yeni model yaptırdım.

- Tarzıma uygun kıyafetler aldım. Bileklik, saat, yüzük, parfüm falan aldım.

- Kitap okumaya başladım

- Utangaçlığımı yenmek için iş dönüşü servisten erken iniyorum ve günde üç kadınla muhatap oluyorum. Marketteki kasiyer, yolda birinden çakmak istemek, saati sormak bahaneleriyle. Belki ilerde daha da ileri gidebilirim.

Şimdilik bunlarla başladım. Her türlü tavsiyeye de ihtiyacım var ki zaten forumun altını üstüne getireceğim.

Hepinize keyifli günler.

Ayak üstü muhabbet le açılıcak set muhabbeti emin ol ki çok farklı. Ben çok sosyalim, arkadaşlarımla aram iyi, yeni tanıdığım bir gruba hatta tanımadığım kütüphanede ders arasında kantinde çok rahat açabiliyorum. Ama set dediğimiz numara almak ve takılmak sex için olan set her zaman farklı oluyor, farklı bir heycan. Genellikle kadıköy moda sahilinde, gölgm üzerlerine düştüğü anda bana dönen kafalar içimde korkumsu bi his uyandırıyor. Bu çakmak istemekle kasiyerle ufak muhabbetlerle olacak iş değil. Toplum baskısıyla utanılacak hareketler yapmak utangaçlığı önler. Şarkı söyleyerek yürümek mesela, millet der ki deli mi şarkı söylüyor bu, ama çakmak istersin normaldir.

Bence utangaçlık toplumun ayıplayabilceği şeylerle yenilir.
Dediğin şeyin etkisi olmaz demiyorum, ama aslı böyle olmalı bence.
Söğütlü çeşme dolmuşların orda bir sürü insan içinden aleyna tilki nasışsın aşkta söyleyerek geçtim. Sesim güzel değil ama o an onu yapmak istedi canım ve yaptım.

Yenmek olmamalı aslında amaç, o an canın ne istiyosa yapmak olmalı asıl amaç, utamgaçlık kafandan geçmeden.

Tarza gelince, delikanlı ceketçilerden olmadan bir ceket, götü toplayan bir kot, havaya göre 2 düğme açık gömlek, ya da dar bir tişört (baskılı ve marjinal tasarım kırukafa güller keskin çizgiler) saat, stan smith tarzı beyaz ayakkabı yeterli.

Arkadaşımda kaş be burunda piercing boynunda kolye var, yakışıyor.
Ben yapıyorum yakışmıyor. Tek aksesuarım saat, arada güneş varsa kullandığım gözlük. Efendi bi tipim var piç değilim, saçımla fark yaratıp olabildiğince eğlenceli oluyorum bu kadarı yetiyor.

Bakım kısmına gelince, her sabah sabunla yüzünü yıka üstüne bakım kremi sür çık evden. Kafi, saçı tırnağı saymama gerek yok.

Altın kural özgüven, ben bunu anladım buraya geldiğimden beri.

Ceketin kolunu kıvırıyorum 1 tık atıyorum sokağa kemdimi sonra yaptıkları şeye göre ya da bir rutinle oturup başlıyorum.


Hızlı giden atın boku seyrek düşer. Aşama aşama devam. Başka bi gün de kaşlarını aldırırsın.

Alıntı:

---

Chaster11 Nickli Üyeden Alıntı

Ayak üstü muhabbet le açılıcak set muhabbeti emin ol ki çok farklı. Ben çok sosyalim, arkadaşlarımla aram iyi, yeni tanıdığım bir gruba hatta tanımadığım kütüphanede ders arasında kantinde çok rahat açabiliyorum. Ama set dediğimiz numara almak ve takılmak sex için olan set her zaman farklı oluyor, farklı bir heycan. Genellikle kadıköy moda sahilinde, gölgm üzerlerine düştüğü anda bana dönen kafalar içimde korkumsu bi his uyandırıyor. Bu çakmak istemekle kasiyerle ufak muhabbetlerle olacak iş değil. Toplum baskısıyla utanılacak hareketler yapmak utangaçlığı önler. Şarkı söyleyerek yürümek mesela, millet der ki deli mi şarkı söylüyor bu, ama çakmak istersin normaldir.

Bence utangaçlık toplumun ayıplayabilceği şeylerle yenilir.
Dediğin şeyin etkisi olmaz demiyorum, ama aslı böyle olmalı bence.
Söğütlü çeşme dolmuşların orda bir sürü insan içinden aleyna tilki nasışsın aşkta söyleyerek geçtim. Sesim güzel değil ama o an onu yapmak istedi canım ve yaptım.

Yenmek olmamalı aslında amaç, o an canın ne istiyosa yapmak olmalı asıl amaç, utamgaçlık kafandan geçmeden.

Tarza gelince, delikanlı ceketçilerden olmadan bir ceket, götü toplayan bir kot, havaya göre 2 düğme açık gömlek, ya da dar bir tişört (baskılı ve marjinal tasarım kırukafa güller keskin çizgiler) saat, stan smith tarzı beyaz ayakkabı yeterli.

Arkadaşımda kaş be burunda piercing boynunda kolye var, yakışıyor.
Ben yapıyorum yakışmıyor. Tek aksesuarım saat, arada güneş varsa kullandığım gözlük. Efendi bi tipim var piç değilim, saçımla fark yaratıp olabildiğince eğlenceli oluyorum bu kadarı yetiyor.

Bakım kısmına gelince, her sabah sabunla yüzünü yıka üstüne bakım kremi sür çık evden. Kafi, saçı tırnağı saymama gerek yok.

Altın kural özgüven, ben bunu anladım buraya geldiğimden beri.

Ceketin kolunu kıvırıyorum 1 tık atıyorum sokağa kemdimi sonra yaptıkları şeye göre ya da bir rutinle oturup başlıyorum.


Hızlı giden atın boku seyrek düşer. Aşama aşama devam. Başka bi gün de kaşlarını aldırırsın.

---

Utangaçlık hakkında söylediklerinde haklısın. Bunun hakkında düşüneceğim.

Diğer önerilerin için teşekkür ederim. Dikkate alacağım. Ama kaşlarım zaten kendinden ince, alırsak çok hoş olmaz :)

Bir örnekti sadece :D

Selam dostum.

Yaş ve yaşanmışlık olarak birbirimize yakınız. Selam vermek için açtığın konuyu dertleşme köşesine çevirmek istemem ama benim hem kadınlarla hem de erkeklerle iletişimim çoğu zaman kötü olmuştur :) 20 yaşımda girdiğim ve sonradan majör depresyon olarak adlandırıldığını öğrendiğim illetten yeni kurtuldum. Girdiğimi veya içinde bulunduğumu hissetmemiştim, normal olanın o olduğunu zannediyordum ancak çıktığımı iliklerime kadar hissettim ve mükemmel bir histi. Şimdi aslında en başından beridir sahip olmam gerektiğine inandığım karakteri yerleştirmeye çalışıyorum. Kültürel anlamda iyi kötü bir birikme sahibim, eskisi kadar olmasa da saygın ve gelecek vadeden bir mesleğim var (jokerle meslektaş olduğumuza dair ciddi kuşkularım var :) ancak daha birkaç ay öncesine kadar karşımdaki insanla konuşurken kadın-erkek fark etmeksizin gözlerine bakamayan bir adamdım.

Kadınları tavlamak, sevgililik, seks bunlar burayı bulmamızın ve burada olmamızın esas sebebi olmamalı. Buradayız çünkü bir şeyler eksikti, eksik olan o şeyi bulup tamamladığımızda zaten gerisi kendiliğinden gelecektir.

Bunların dışında, oyunun varlığını ve işe yaradığını öğrenmek hayatta öğrendiğim en önemli bilgilerden biri oldu. Kadın-erkek ilişkilerinin belli bir mantık çerçevesinde anlaşılabilmesi, davranışların formüle edilebilmesi ve kadın ruhunu ve aklını anlayabilmenin basit bir yolu olması beni hayrete düşürdü. Elbette bunu anlamak basit gibi görünse de uygulamak çok zor olacak, onun da farkındayım.

Neyse, bu yolculuğa seninle aynı zamanda başladık, bakalım kim daha uzağa gidecek :) İstanbul'daysan birlikte bir şeyler yapabiliriz. Sağlıcakla.

Hoşgeldin anka

Utangaçlık konusu haketmediğini düşünmekle alakalı diye dusunmekteyim.Kadinlari haketmedigini düşündürecek zayıf noktaların hangileri? bunları dusunmelisin.Geçmişte buyuk tramvalarim var,ailem şöyleydi filan bunlar boş geliyor bana. Hiç birimiz öyle değiliz de senin yerine koy Brad Pitti umrunda olmaz geçmiş. Sorun geçmiş değil yani. Geleceği inşa ederken geçmişin bilgilerini temel almak.

Her şeyi bir kenara bırak benim sorunum ne arkadaş? Neden haketmiyorum kadınlarin beni sevmesini diye sor. Cozene kadar durma.

He ben bir tanesini söyleyeyim. Boy. Kadına rakip gibi bakmışsın. Takmasan kadın üzerinden anlatmazdin. Takım arkadaşın olacak rakip değil. Heh çöz mesela bunu. Ne duruyorsun helva yapsana :D

@PUAntiye hocam çok samimi yazmışsın valla okurken hissettim onu. Ben İzmir'de yaşıyorum, yolun düşerse bir çay ısmarlarım artık :).
@candela dostum valla yazdıklarını okuyunca kafamda ampul yandı resmen. Kesinlikle içten içe haketmediğimi düşünüyormuşum bu doğru. Hatta sanırım beni beğenmeyeceklerinden eminmişim gibi düşünüyorum. Dış görünüş olarak değil de sanki benden sıkılacaklar gibi yani. Beğenilmeme korkusu. Bu da beni kendim olmaktan uzaklaştırıyor. Bununla ilgili birşeyler yapmam gerek. Çok teşekkür ederim cevabın için.

Estağfurullah bir şey yapmadım. kimse farkında olmasa da insanlık tarihinin altın çağında doğduk. Yok bu dönemden iyisi.Olmasi çok zor. İsteyen bütün sorunlarını halledebilir.

Sorunlarin tek noktaya indirilemez tabi ki. Keskin çözümlerden bahsediyorum. Kabullenmeye karşıyım bir miktar :D

He kendine karşı ne kadar dürüst olursan o hızlı ilerlersin. Açık olsun yolun :)

Alıntı:

---

PUAntiye Nickli Üyeden Alıntı

Kadınları tavlamak, sevgililik, seks bunlar burayı bulmamızın ve burada olmamızın esas sebebi olmamalı. Buradayız çünkü bir şeyler eksikti, eksik olan o şeyi bulup tamamladığımızda zaten gerisi kendiliğinden gelecektir..

---

Bu ne kadar güzel bir cümle.