Yaşamak şakaya gelir

Dostlar bugün çevremin empoze ettiklerinden kurtulma mucadelemden bir bölüm aktaracagim.

Adettendir :D https://youtu.be/coFXj1NSy8Y

-

Bizler zayıf bir vücut ve güçlü bir yöneticiyle doğduk.Vucudumuz zayıf olmasaydı güçlü yöneticimiz olur muydu? Hiç zannetmiyorum. Derdimiz,bizim dermanimiz. Başarılı olmak için güvenemediği noktası veya büyük başarısızlıkları olmalı insanın.

Her ne kadar güçlü bir makineyle doğmuş olsak da yol göstericiye ihtiyaç duyuyoruz. Hayat hata yapmak için çok kısa. Hatalarla yaşamak için cok uzun da denilebilir,nereden bakıldığına bağlı. (Bildiğin hba bakışı :)) Peki o yol gösterici ne olmalı?

Tanıyan bilir gerçekçilik benim için fazlasıyla önemli. Asıl gerçeği kaçırdım mi bunca zaman? Kaçırdım galiba.

Her iş,başladığı gibi bitme eğilimindedir. Aynen aynen geldikleri gibi giderler :D Aslında çoğu işin,başlangicindan daha iyi yaşanma ihtimali azdır. Büyük aşklar nefretle başlar,diye lanet olasıca bir klişe vardir,bilirsiniz. Bunun birçok nedeni olsa da bir nedeni başlangıçtan daha iyi ilerleyebilmesi. Bağımlılıklar... Örneğin sigara. İlk defa içtiğinizde kafa yapar. Birkaç ay sonra tat alamazsanız ama içersiniz yine. Çoğu ilişki de böyledir. İnsan böyledir belki de. Yaşlananlara bakın çocuklasirlar. Önemli olan şuan mutlu ediyor mu? Baştaki mutluluğu bulma çabası bizi kısır döngüye sokuyor.Sonunda, başta hissettiğimiz gibi hissedecegimiz bir yol bulup uzaklaşıyoruz.

Beyin temelinde tümevarim cihazı degildir. Tümdengelim çalışır. Bunu iyi anlamak lazım. Aslında cevaplar orada gizli. Cndla yazdığımda hemen candela diye düşünüyorsanız,tebrikler sizin de beyniniz var :D Önce çerçeve cizilmeli.Hayal,insanı saniye saniye yönetir. Hayalinin altını da doldurur beyin. Her adımı kontrol eder.Bilinç istemese de. Peki bize ne düşüyor?

Mutlu olmak

Evet evet mutlu olmak. Mutluluk ulaşılması gereken bir nokta veya illüzyon değildir. Kaotik bir hayatın içinde yolunu bulma çabasıdır. Son birkaç sene öncesine kadar fazlasıyla mutlu ve sürekli gulen insandim. İçinde bulunduğum ortamı o kadar rahatsız etti ki beni bile bezdirdiler. Mutlu olmak zayıflık değildir.Dogru yolda olduğunuza dair işarettir sadece.

Hayatı planlayamayiz. Öğrenilmesi gereken bir diğer husus da bu. O kadar çok değişken var ki. Yapamayız mümkün değil. Hem plan varsa beyin kitlenir. Gerek yok.

Yavaş yavaş inşa edeceksin hayatı. Böyle düşünüyorsanız geçmiş olsun. Büyük oynamalı. Her alanda. İronmande çok sevdiğim bir replik vardı. "Bazen yürümeyi ogrenmeden koşmak gerekir." Bu düsturda yaşamalı hayatı. Büyük kaybeden,büyük öğrenir.

Duygularını bastır.mantik önemli.bastir bakiyim abilere. Balon misalidir bir taraftan bastirirsan diğer taraftan şişer. Öfkeni kontrol et dediler senelerce,dinlemedim bastirmadim. Evet kaybettiğim çok oldu fakat artık öfke duymuyorum. Hep farkındaydim,hep biliyordum öfkeli insan gereksiz insandır. Vasattir. Yaşamam gerekliydi, yaşadım. Bir kadını sevip de bastirirsaniz hayatınızı siker. Belki de yenilmek istiyorsunuzdur? Bu seferlik en azından.olamaz mi? bazen kazanmak için önce kaybetmek gerekmez mi? Kim empoze etti bunu bizlere? Cemiyette okuduğunuz şeyi direkt uygulamaya çalışmamali. Kalibre edebilmek için bilgilenip içinden geldiği gibi davranmak lazım.

Kelimeler... Kelimeler albayım,bazı anlamlada gelmiyor. Beyin kendini kanıtlama ihtiyacindadir. İstediğiniz ama buram buram korku kokan işe,yapamayacagim,diye bakma başta motivasyon verebilir. Fakat unutulan,beyin aptal bir çocuk gibi inanır ve nihayetinde kendini kanitlayacagi yolu seçer.

Birgün 6 da uyanmam gerekiyordu. Alarm kurdum fakat kimseyi uyandirmamam gerekiyordu.cok önemliydi. 5.59 da uyandım. Işık yandı tabi beynimde. İnandiktan,hisleri dinledikten,mutluluğa uyduktan sonra insanın yapamayacağı hiçbir şey yok.

Sevgiler